NEYE BENZİYORLARDI?

1)Vietnamlılar taştan fenerler 
    kullanıyorlar mıydı?
2)Törenlerle kutluyorlar mıydı 
    tomurcukların açışını?
3)Sessizce gülme eğilimleri var mıydı?
4)Süs olarak kemik ve fildişi, 
   yeşim taşı ve gümüş takınıyorlar mıydı?
5)Destanları var mıydı?
6)Konuşmakla türkü söylemek arasında 
   bir ayırım yapıyorlar mıydı?


1)Efendim, yumuşak yürekleri taşa dönüşmüştü. 
   Taş fenerlerin bahçelerde güzel yolları 
   aydınlatıp aydınlatmadığı hatırlanmıyor.
2)Belki bir kez tomurcukları kutlamak için 
   toplanmışlardı, 
   ama çocuklar öldürüldükten sonra 
   tomurcuklar açmadı.
3)Efendim, yanık ağızlara acı verir gülmek.
4)Bir düş önce, belki. Sevinmek içindir süs. 
   Bütün kemikler kömür olmuştu.
5)Hatırlanmıyor. Unutmayın ki, 
   çoğu köylüydü; pirinç ve bambuyla 
   yaşıyorlardı. 
   Sessiz bulutlar çeltik tarlalarında yansıdığında 
   ve bayırdaki setlerde korkusuzca yürürken manda, 
   belki babalar eski masallar anlatmışlardır 
        oğullarına. 
   Bombalar bu aynaları parçalayınca, 
   ancak çığlık atmaya vakit kalmıştı.
6)Hâlâ türküye benzer bir yankısı 
   duyuluyor konuşmalarının. 
   Anlatıldığına göre türkü söyleyişleri 
   pervanelerin ay ışığında 
   uçuşuna benzermiş. 
   Kim bilebilir? Artık her yer sessiz.


Denise  LEVERTOV


Çeviren : Cevat ÇAPAN