LEYLİM - LEYLİM
 
   Leylim - leylim dünyamızın yarısı
   Al - yeşil bahar,
   Yarısı kar olanda
   Gene kavim - kardaş, can - cana düşman,
   Gene yediboğum akrep,
   Sarı engerek,
   Alnımızın aklığında puşt işi zulüm
   Ve canım yarı geceler
   Çift kanat kapılarına karşı darağaçları,        
   Mahpusanede çeşme
   Yandan akar olanda,
   Gelmiş yoklamış ecel
   Kaburgam arasından.
   Yoklasın hele...

   Çağıdır, can dayanmaz,
   Çağıdır, en çatal, en ası,
   Cehennem koncası memelerinin.
   Çağıdır, kırk gün - kırk gece
   Kolların boynuma kement,
   Ha canım kötüye inat...
   Vah ki ne desem,
   Kurşunları namlulara sürülü,
   İ'kelleri kan,
   Baskıncılar uykumuzu yıkar olanda,
   Alır yüreğim:

   Yankın yasak, aynalara.
   İnemem bahçende talan,
   Tam, boş yanı bu, derim namussuzun,
   Tam, bıçağım cehennem gibi güzelken,
   Aklıma düşüyorsun
   Ellerim arık...
   
   Bilmiş
   Bütün zula'lar
   Eğri hançer, kara mavzer, kan pusu.
   Ve insan düşüncesinin o en orospu,
   O en ayıp, frengili yemişi,
   Çıldırtılmış uranyum
   Bilmiş,
   Bilsinler!
   Sana nasıl yandığımı
   Uuuuy gelin...

   İşte kan tutmuş korsanlar,
   Haramla beslenmiş azgın,
   Düzmece peygamberler
   Ve cüceleri
   Ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı,
   İşte bir kez daha
   Bu can bendeyken,
   Delin, divanenim işte
   Uuuuy gelin...

   Bu yasaklar,
   Firavun kalıntısı.
   Yoksun,
   Akdan - karadan.
   Gizline, canevine kurulu faklar.
   Gün ola, umut kesip korkunç yetinden,
   Murdar tutkusuna dünyasızlığın,
   Gün ola, düşesin bekler.
   Düşme!
   Ölürüm...
   Gözlerinden, gözlerinden olurum.
   
   Leylim - leylim
   Ayvalar, nar olanda
   Sen bana yar olanda.
   Belalı başımıza
   Dünyalar dar olanda.

                          Ahmed ARİF