OMURGANIN KAVALI

Dumanlar içinde mavi olmayı unutan 
                                                             gökyüzü, 
paçavralar giyinmiş 
                                       sığıntı gibi bulutlar, 
son aşkımla tutuşacaksınız bütün! 
Sevinç çığlıklarımla bastıracağım 
                                                         ordular 
                                                                  gürültünüzü! 
Siz ki bir yuvanın sıcaklığını unutmuşsunuz, 
                                                                            dinleyin ! 
Ve çıkın artık siperlerden: 
                                           bitirmeseniz de olur 
                                                                      savaşı.. 
Ne en korkunç dövüşlerin, 
                                              ne de 
                                         kan tüten yaraların en derini 
solduramaz aşk sözlerini! 
Bilmez olur muyum hiç 
                                            sevgili Almanlar! 
Dudaklarınızın ucunda hep 
                                             Goethe'nin 
                                                           Gretchen'i var... 
Ama o, 
            yüzyıllardır sayıkladığınız 
                                                   tombul 
                                                         pembe tenli kız, 
neme gerek benim! 
                                    Seni söylüyorum türkülerimde 
                                                                    şimdi ben, 
makyajlı 
             kızıl saçlı sevgilim! 
Bu kasatura uçları gibi 
                                   sivri 
                                         günlerden, 
                                                         yaşadığımız, 
yüzyılların sakalı ağardığında 
                                                kalacak olan 
                                                              sensin yalnız! 
Bir de ben... 
                    o kentten 
                                  bu kente... 
                                                  senin ardında! 
Londra'nın 
                 kalın 
                         sisinde yitirsem seni, 
alev dudaklarıyla 
                          gece lambalarının 
gene de uzanır 
                          öperim.. 
............................................
Dalgın 
           ve hüzünlü, 
köprüden geçsen: 
                             "Aşağısı da güzel" diye düşünerek, 
                             "Ve ölmek 
                                         de belki güzeldir !" diyerek, 
bil ki benim 
                  köprünün altında akan, 
                                                        benim la Seine, 
benim çağıran seni 
                                 çürümüş dişlerini göstererek..
............................................... 
Güçlüyüm ben, 
                             gerekliyim çünkü onlara. 
"Sıran geldi!" 
                             deseler günün birinde, 
savaşa itseler beni, 
                                vurulsam: 
Kan değil 
                adın fışkırır 
                                  yırtık dudaklarımdan.. 
İster 
            taç giydirsinler, 
                                  ister - 
                                  se Sainte - Hélène 'e sürsünler: 
Hayat fırtınalarının dalgalarını 
                                              gene de 
                                                              ben 
                                                              mühürlerim! 
Ellerim 
             kelepçelidir evet 
                                        ama evrenin 
                                                             tahtıdır yerim! 
Siz 
         ürkek çocukları 
                                   hüznün, 
                                               ve siz 
                                                          gökyüzünün 
mavi olduğunu unutanlar! 
                                         Dinleyin artık 
                                                             susun da! 
Belki de 
             son 
                    aşkıdır 
                            bu 
                                 gökyüzünün: 
                                                     onulmaz yarası 
                                                     kanar da kanar 
                                  veremli ciğerlerimin dokusunda. 
  



Vladimir MAYAKOVSKI

Çeviren : Attilâ TOKATLI