ÖLÜM GİYDİREN KADIN
"Beşir Fuad Ustanın Entelektüel İntiharına"
Dudaklarınla yaşayamadın mutluluğunu,
Aşkımı kelepçeleyen dudaklarımda.
Gözlerin bakamadı sevda titreten yüreğime,
Yüzün yansımadı gözlerimde,
Tüm yaşadıklarının ötesinde,
Mutluluğun için en büyük fedakârlıktı benim yaptığım.
Yaşanılan imkânsızlığın gerçeğiydi söylediklerim,
Henüz bebektin şiirimle büyüyen,
Kan - beyaz gelinliği, yaşadığımı bilmeden giydin,
şimdi
Kefen rengi kokuyor, sensizliği yankılayan duvarlar.
Sırtımı, yokluğunu kamçılı
yor, akrep-yelkovan,
Sen gittin diye , hayallerimi götürüyor
O sevmediğin dipsiz uçurumda dolaşan rüzgar,
Yoksun, üşüyorum...
Ben daha çocukken, senin bundan haberin yokken
Ve ben senin tüm planlarını bozarken,
Kurgusuz saflığıma katarken seni
Yeni bin hayata seninle başlarken
Umulmadık
yangınlar püskürtmeye çalışırken ibadetsiz sevişimi
Kısık hıçkırıklarımın arasından duyduğun
Bir kaçağın kimliğindeki sesim
Feryadımdan fışkıran göz yaşlarımın içinde,
Umutsuz bir ayrılığa gebe.
"Aşk" iklimine kendini hazırlayamamış
iki "hayat süsü" ağacın beceriksizliğiydi
yaşamaya direncimiz.
Aylardır savaşan
İki yorgun düşmanın uykuya hasretiydi,
Aramızdaki uzaklık,
Yıllarca yetimhanede büyümüş bir çocuğun
anneye ihtiyacıydı,
"seviyorum"lu kelimelere açlığımız,
korkumdu aşksızlı
k
korkundu ayrılık,
korkacağız...
Uzaklaşmalıyım buralardan, uzaklaşmalıyım kendimden,
Sen yanma diye, yanmalıyım ıssızlığın içinde,
Baldıran meze, hediye ettiğin tekila'nın yanına,
Ayrıyız, bıçaklar bileklerime bakıyor,
Şimdi susmalıyım.
Ağlamamalıyım
Hatta Ağlamamalıyım,
Bu kadar yeter ama,
Artık ağlamalıyım.
Dudaklarımda yaşayamadın mutluluğunu...
Umut Taydaş... Mayıs, 98