NÂİBİN HİKÂYESİ
Yendin! Yendin! Kan ne güzeldi ve el başparmakla ve parmakla kılıcı
	silen!..
Şeydi
aylar vardı. Ve biz sıcaktan yanıyorduk. Ellerindeki kafeslerde yeşil
	kuşlarla kaçışan kadınlar hatırlıyorum; alay eden sakatlar ve
	ülkenin en büyük gölünde takla atan durgun adamlar… Tek
	gözlü bir deve üstünde çitlerin ardında koşan bir peygamber…
Ve insan meyveleriyle yüklü odun yığınları yıkılıyordu. Ve krallar
	ölümün kokuları arasında çıplak yatıyorlardı. Ve kardeş küller
	sıcaklığını yitirdiği vakit,
bu ak kemikleri topladık işte
buruk şarapta yıkanan.

Saint John PERSE

Çeviri: İlhan BERK