HUERTA USTA 

(Bahtıkara madeni, Anto Fagasta) 

Kuzeye giderseniz eger, 
Bahtıkaralar madenini görünüz; 
Çağırın Huerta ustayı, 
Bir şey anlayamazsınız uzaktan! 
Kumlar vardır sadece kül rengi 
Sonra yapılar gelir toz toprak içinde, 
Bunca yorgunluk ve kederler, 
Görülmez ama. 
Hepsi yeraltında saklanmıştır, 
Varlıkları kırıp geçirerek; 
Sessiz sedasız. 
Huerta usta kazmacıdır 
Bir doksan beş boyunda 
Maden damarı ortaya çıkınca 
Kazmacılar 
Yukardan aşağıya saldıran kişilerdir 
Yeraltında beş yüz metre derinlikte 
Kazmacılar vur Allah vurur 
Göbeğe kadar suda. 
Delgi makineleri 
Karanlıkta, çamurda, taşta 
İşini bitirdikten sonra, 
Kırk sekiz saat sonra yani; 
Bu cehennemden kurtulabilinir. 
Ve maden yollarından! 
Huerta usta 
Bir başbuğ gibi giriyordu madene 
Türkü söyleyerek, 
Sapsarı topal ve kambur çıkıyordu sonra 
Gözlerinde feri yok! 
Sürünmeye başlıyordu nihayet 
Kazma vuracak mecali yok 
Antimuvan onu yiyip bitiriyordu 
Eriyip akmıştı; 
Basamıyordu yere, 
Bacakları çöp gibi incelmişti 
Öyle uzundu ki 
Bir hortlaktı sanki, 
Oysa yaşı otuz değildi daha! 
Nereye gömüldüğünü sorarım da, 
Kimse bir şey diyemez bana, 
Çünkü kumlar ve rüzgar 
Ortadan silmiştir küçümencik haçları 
Huerta’nın işlediği bahtıkaralar madeninde. 

 

Pablo NERUDA