'Şiir kazaları artıyor'

Eleştirmen Mehmet H. Doğan, 'Şair sıfatını sürücü belgesi gibi kullanıyorlar. Sahteler, yeteneksizler elenecek, geriye yepyeni, pırıl pırıl şairler kalacak' diyor
ENVER ERCAN - Radikal - Mehmet H. Doğan 1960'lardan beri 'denemeyle eleştiri arası yazılar' yazan bir eleştirmen. İkinci 'yeni şiir'in serpilip geliştiği o yıllarda bu yeni şiire yakın duran bir kişilik sergilemişti. Şiirimizin daha sonraki gelişmelerini ve şairlerini de dikkatle izledi, yorumladı, eleştirdi elbette. Ama onu ille de bir dönemle özdeşleştireceksek '1980 sonrası şiirinin eleştirmeni' derim ben. Niyetim, indirgeyici bir tutum sergilemek değil; Doğan elbette ki şiirimizin ve şairlerimizin her döneminin 'farkında' olmuş birkaç eleştirmenimizden biri, fakat öylesine emek verdi ki 1980 sonrası şiirine, katılalım katılmayalım, onun görüşlerini dikkate almadan tam olarak kavrayamayız bence son 
20 yılın şiirini. Üstelik, 1992 yılından başlayarak yayına hazırladığı 'Şiir Yıllıkları'yla 
da iyice belirgin kıldı bu çabasını. Son günlerde yeni 
bir kitabı yayımlandı Doğan'ın: 'Şiir ve Eleştiri'. Doğan'la şiir eleştirisi üzerine konuşmak kaçınılmaz oldu.
Şiir üzerine düşünürken yöneltilen eleştirileri yanıtlamaktan ve şiir tartışmalarına söz alarak katılmaktan çekinmeyen bir tutum sergilediğinizi görüyoruz. Birkaç cephede savaşır 
gibisiniz sanki.
'60'tan bugüne, neredeyse 
40 yıl içinde üç büyük darbeyle sarsılan toplumsal yaşamda büyük değişmeler yaşandı. Her on yılda bir kuşak değişimi beklentisi ve bu beklentiye karşı çıkışlar diğer yazın dallarında değil de şiirde görüldü; 
60 kuşağı, 70 kuşağı, 80 kuşağı yerine 80 sonrası şiir gibi... 
İşte sizin sözünü ettiğiniz bu 'her cephede savaşım' bu nedenlerle benim için hiç bitmedi yazmaya başladığım günden beri, son yıllarda yaşlandığım için belki biraz hafifledi, seyrekleşti, ama sürüyor. 60 kuşağından bazı şairlere karşı İkinci Yeni Şiiri, politikanın sultasında olmayan şiiri savunma; ondan çok etkilenmiş olan 70 kuşağı şairleriyle slogancı şiir kavgası; 
80 sonrasındaysa, önce 80'lerin ortasında yazılmaya başlanan yeni şiiri tanıma çabası, daha sonra da bu şiiri 'keenlemyekün' reddeden anlayışa karşı savaş. Eleştirmenseniz bu savaşımlı yaşama alışmak zorundasınız.
Şiir, öykü, roman gelişiyor edebiyatımızda ama eleştirmene yaklaşım hep aynı gibi. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Şairler, yazarlar için eleştiri, hep kendileriyle ilgili olduğu kadarıyla vardır ya da yoktur. Şiir, öykü, roman gelişmişse ya da en azından otuz kırk yıl öncenin şiiri, öyküsü, romanı değilse bugün yazılanlar, bunda eleştirinin hiç mi payı yoktur? Eleştirinin kendisi de geçmiş yılların eleştirisi değildir elbette, o da değişmiş, gelişmiştir. Bunu görmeyen, görmek istemeyenlerin eleştiriye sağır tutumu, bu olumsuz yaklaşımın biricik nedenidir bence. Geçmişteki ürün mezarlığına bakıp bir özeleştiri yapmalıdırlar. 
1980 sonrası şiirini en sıkı siz izliyorsunuz. 1998 Şiir Yıllığı'nda şiirimizin genelde giderek kişiliksizleşmeye doğru gittiğini belirtiyorsunuz. Bu durum aşılır mı sizce?
Bu dediğim, elbette, yazılmakta olan genç şiir için. Şiiri yazmanın bir 'uzak mesafe' koşusu olduğunu akla getirmeden bu işe atılanlar, çağın esprisine de uygun olarak, işin kolayına kaçıp hazır bulduğu şiir dilini ve kalıpları, imgeleri kullanmak yoluyla hemen kendine bir yol açmaya bakıyorlar. Üç beş dergide birkaç şiiri çıkan şair (?), bir de şiir kitabı çıkarmışsa yolun sonuna gelmiş, şair olmuş sayıyor kendini. Kendini yinelediğinden habersiz, 'Şair' sıfatını sürücü belgesi gibi kullanmak istiyor. Böyle olunca da 'şiir kazaları' artıyor tabii.
Her dönemde böyle yığılmalar olmuştur. '60'larda, '70'lerde, '80'lerdeki şair kalabalığından bugüne kaç gerçek şair kaldığını düşünürsek, bunun korkulacak bir şey olmadığını anlarız. Sahteler, yeteneksizler, güçsüzler elenecek, geriye yepyeni, pırıl pırıl şairler kalacaktır. İlhan Berk, 'Şiir yıllıkları'nı sonundan başlayarak okuduğunu söylüyordu geçenlerde. Gerçekten de, böyle okunursa umutsuzluğa düşmeye hiç de gerek olmadığı anlaşılacaktır. Her dönemden kaç iyi şair, kaç güzel şiir kalır zaten?

 

Yukarıdaki söyleşi; www.radikal.com.tr/1998/06/27/kultur/siir.html den alınmıştır.