SIĞINAK 
Yedeğimde hep bir şiir olmalı 
Korusun diye beni, 
Sarsın 
Solusun diye... 

Yedeğimde hep bir şiir olmalı 
Dileğimce değiştirebildiğim 
Değiştikçe beni de değiştiren 
Yüreğimle sindiğim, 
Kimsenin bilmediği, 
Acısına başka acı 
Sevincine başka sevinç değmemiş, 
Canım gibi 
Yok etmek hakkını kendimde gizlediğim 
Ömrümce çılgın, gönlümce engin, 
Yeni doğmuş bebeklerin sesiyle 
Yankısı ufkuma dokunurcasına yakın 
Soluğumda kıvılcım, dudağında gül 
Yaşamaya düğümlü, 
Goncalar kadar körpe 
Dalgalar kadar hırçın 
Kavuşmamız olanaksız birine sakladığım, 
Mahrem, bağışıksız, 
Mazlum bir şiir 

Yedeğimde hep bir şiir olmalı; 
Çırpındığım geceler 
Yetişip yatıştıran 
Esinlenip dindiğim, 
Duygusu sağılmamış, 
Üşüse soluverecek, 
Pürüzsüz, bir başına incecik, 
Gülüşü gülüşüme denk, andıkça parıldayan 
Andıkça parıldadığım, 
Kanmayan, kandırmayan; 
Öfkesi kirlenmemiş, 
Zehri gibi kendi hayatımın 
Ayrılık yaralarını sarılır sanmış, 
Sürgün, ürkütülmüş, 
Üzgün bir şiir. 

Yedeğimde hep bir şiir olmalı 
Yuvasında ilk kez uçan serçe gibi telaşlı, 
Şafakta kuzulamış karaca gibi baygın, 
Ulaşınca çılgınlığa kırılan dallarda ömrün 
Yanarak uğuldayan 
Yanarak uğuldadığım... 

Yine daldım da kendi düşüme 
Hasretin kanayışı bitermiş sandım... 
Beni şiirler bağışlasın! 

Nihat BEHRAM