KAÇ, KURTUL BENDEN

beni mutfak sandalyesine bağlıyorsun
sesi tanrılardan çalıp sana getirmem için


dışardan martıların seslerini yakalıyorum
sadece sen, ben, bugün var. 
sadece sen, ben, bugün vardı.


ben
yapacak daha iyi bir şeyim olmadığı için yaşlanıyorum 
bugün, herkesin orospusu
ve sen, şiir sevmiyorsun


çıplak baldırımın üzerinde kırmızı kayış
mesela ben senin yalnızlığını sevecekmişim


şimdi kış
mezarların üzerinden soğuk rüzgârlar esiyor


gözlerin yaşlı bir tren gibi yavaşlarken
yakalıyorum seslerini: gıcırtılar, gıcırtılar


sabah erken, sen tanıdığım en güzel gülen sarhoşsun
ve şiir sevmiyorsun


altımızdaki sandalye giderek yabancı bir lisandan konuşuyor
şekspir bakılmak istiyor
kapıyı onun için aralık bırakıyoruz 


yokluğunu büyütmeye hazırlanırken yıldızlar
ve işte bak düşüyoruz ne iyi ne iyi


yık gözlerini
kır kulaklarını
öteler dışarda kalsın


çünkü şiir sevmiyosun
bir babanın arkasında bir bıçak gibi kendine sakladığı kız


bıraksalar
götürürdüm seni ölünce piyanoların gittiği yere
ağzında sakız


ama bizi bulduklarında
terini bıçak kullanarak ayırmalılar terimden
bak


başka kimin var 
ölene kadar akordeon çalacak


kılıcımı havaya kaldırıyorum 
şimdi yırtıcı bir hayvan
gibi zıplayacak gitarın sesi gizlendiği yerden


yine de sen şiir sevmeyeceksin hiçbir zaman
aslında kimse sevişemiyor eminim


zaten sevişmeyecektik ki
yemin ederim sadece incitecektik
birbirimizi en ikinci yerlerimizden


ben senin yalnızlığını sevdim, sevdikçe azalttım
yağmuru dinliyorsun, yağmuru dinliyossun
ama şiir sevmiyorsun


aslında öbürleri de sevmiyor eminim
kaçtın, kurtulanlara katıldın sevilmekten


martılar
tren yavaşlar
altımızda sandalye camda yağmur 


hepsi tek tek şarkıya katılıyor
sadece sen, ben, bugün vardı
sadece sen, ben, bugün vardık


sen
haklılığıma kavuşmak için başladığım bir sarhoştun


ben, seni görür görmez ayrıldım
bugün, hepimizin orospusu
şekspirin bakılmak istediğini herkes biliyordu


yarın hava bulutlu olacak dedin
sustum, yarın yoktu
ve sen şiir sevmiyordun




Enis AKIN