YİRMİNCİ YÜZYILIN PORTRESİ

Kardeşçe bir özen dolu, gülümsemenin ardında,
Nefret eder, iktidar diyalektiğinin kurbanı gazete okurundan.

"Demokrasi"ye çağırır hep göz kırparaktan.
Yalnızca nefret eder insanın bedensel zevklerinden,
Hiç unutmaz yiyip yiyip çiftleşenleri,
Tümünün boğazını kesivermektir derdi.
Genel öfkeyi durdurmak için önerisi: dans ve garden-parti.

"Kültür!" der  "Sanat!" der, ama bunlarda gördüğü
Bir sirktir, ne fazlası ne eksiği.

Tamamen tükenmiştir, bitmiştir.

Uykusunda ya da ameliyat masasında, "Tanrım, ah Tanrım!" der
Kendisini Mithra ile İsa'ya tapınmayı birleştiren Romalı gibi görür.
Eski inançlara bağlıdır hâlâ bağlıdır, bazen de kendini şeytanın elinde sanır.
Geçmişe saldırırsa da istemez tümden yıkılmasını,
Korkar kafasına başka dayanak bulamamaktan.
İskambili, satrancı, en çok da kendiyle tartışmayı sever.

Bir eli Marx'ın yazılarının üstündedir, ama gizlice İncil okur.
Tükenmiş kilise ayinlerini alaycı gözle izler.
Dekoru: At eti rengi yıkılmış bir kent.
Elinde: Ayaklanmada öldürülmüş bir "faşist" oğlanın not defteri.



	Czeslaw  MILOSZ


	Çeviri : Okay GÖNENSİN