ÖRÜP İNCE BİR TIĞLA

duvarda, solgun ışıklarla oynaşmada

bir örümcek ve düşüncelerim
ince bir tığla
örüyor ağını, sessizce
gün
batıyor.

kara battaniyeli
bir ölü yürüyor sonra

kireç döküntüleri ne kadar da 
                           benziyor
ona, öldürülmüş bir arkadaşının
fenerini
tutuyor, içli bir madenci
                     şarkısıyla

geçerken
şehrin dikenli telleri arasından.

limanda yük boşaltıyordu kardeşi
dünya geniş
     pergeliyle
yer
açıyordu, onunla koşanların
kalbinde ve bir gül ağacının
tomurcuğunda yeniden açıyordu.

sessizce

gün
batıyor, bir aşk bitiyordu

bir aşk dağılmış
        bir gerdanlık gibi.

sakallarım uzuyor, bir yara
bir yara durmadan işliyordu

                              kendini
ben de
çekiyordum
derin ağlardan
çekiyordum gölgemi.

sevmiyordum artık
ne sis çanını
ne dağlalesini

günlerim değiyordu
ateşten bir dolunaya.

Behçet AYSAN

(Karşı Gece)